SEMPATİ
Sempati kavramı kelime anlamı olarak, duyguların karşıdaki kişinin hissettikleriyle birebir örtüşmesidir.
Kişide yakınlaşma duygusu uyandıran, cana yakın, sevimli olandır.
Baskılar ve katı kurallar bizlere kim olduğumuzu veya neyi temsil ettiğimizi unutturur.
Kendini tehdit altında hisseden, öfkelenen, tehditkâr kişiler korkuyla karşılık verir.
Çünkü korku içlerinde yatmaktadır.
Hâliyle bu gibi durumlar bir başka kişi yada gruba karşı sempati duyma duygusunu yok eder.
Sempati kötülüğün hakkından geldiği gibi iyiliğe de kuvvet vermektedir .
İnsan tabiatının en iyi tarafını teşkil eder .
En katı yüreklerde dahi merhamet uyandırır.
Başkasının ruh halini hissetme,kendi kişiliğinize değer katma ve başka bir şahsiyete bürünme ile ancak
dışımızdakilere yardım eder sevgi duyarız.
Sempati olmayan yerde sevgi olmaz .
Sempati olmayan yerde dostluk olmaz.
Birbirimizi sevdigimizde başka kimseye ihtiyacımız kalmaz .
Ne güzel anlatmış Mevlana;
“Dört arkadaş vardı; bir Türk, bir Arap, bir Rum ve bir Fars.
Bunlar bir gün bir yerden para buldular, canları üzüm istiyordu. İranlı, “Bununla engûra alalım” dedi.
Arap itiraz etti, “Hayır ben onu istemiyorum, bence ineb alalım” dedi.
Türk, “Benim canım üzüm istiyor” dedi;
Rum ise “Bunları bırakın, bence istafil alalım” dedi.
Anlaşamadılar, kavgaya tutuştular.
Neydi mesele? Mesele, isimlerin anlamlarından haberleri olmamasıydı.
Aslında hepsi kendi dillerinde üzüm istediklerini söylüyorlardı.
O para ile hepsinin istekleri karşılanabilirdi. Niyetlere ve anlamlara bakmayıp, söze bakılırsa karmaşa,kavga kaçınılmaz oluyor.
Bu boydan boya Cennet ülkemde durum hikayedeki gibi de değil;
Neden bu topraklarda büyüdüğü halde siyasiler,akademisyenler,ilahiyatcılar ülkenin sorunlarında bir çözüm üretemezler?
Birilerinin gözümüzün önündeki yanlışlarını nasıl göremezler?
Bu bağlamda düşünürlerin, yol göstericilerin, birey davranışına ilişkin örnek oluşturmaları gerekmez mi?
Diğer anlamıyla;
Sahte sempati içinde olanların insanlarımızı kasıtlı olarak kategorize etmek değil ise;
İhtiras ve Kibirden başka ne olabilir.
Siyasal olaylar, beyanlar, duruşlar, girişimler yorumlanırken ardındaki kişisel güdüler, beklentiler dikkate alınmalıdír. Velhasıl;
YETENEKSİZLİĞİ , kibri, ihtirası , sahteliği MARİFET SAYANLARA sempati duymuyorum.
Sevgi ve saygılarımla