RÜYALAR GERÇEK OLSA

Reklam
Reklamı Gizle

Bir ev var. Ben o evi tanıyorum. Bahçesi bizim bahçeye benziyor. Dış kapıdan giriyorum. Bahçenin her yanına ağaçlar dikilmiş. Yemyesil çok güzel. Ağaçların aralarına daha önce hiç görmediğim pembeli, beyazlı çok güzel çiçekler açmışlar. Bu çiçekleri daha önce hiç görmedim diyorum. Ağaçlara, çiçeklere bayılıyorum.

Hemen uyandım. Güzel bir rüyaymış benim gördüğüm. Keşke gerçek olsaydı. Nerden çıktı böyle bir rüya diye düşünürken yatarken okuduğum kitap sebep. O kitabı okurken çok üzüldüm. Çok gerildim. 1918 bir sonbahar sabahında nerden geldiği belli olmayan bir grip virüsü bütün şehri ekin gibi biçiyor. Ölen insanları at arabalarrıyla taşıyorlar. Bazı insanlar ölülerini vermek istemiyorlar. Cesetler evlerde şişip, kokuyor, kurtlanıyor.

Ölenlerin çocuklarını toplayıp, çok kötü şartları olan yetimhanelere koyup, çok küçük bebeklerı, 11, 12 yaşındaki yetim kızlara baktırıyorlar. 15 yaşına gelen kız ve erkek çocuklarını bir trene bindirip gönderiyorlar. O çocuklar kendi başlarının çaresine bakıyorlar.

Kitabı bitirinceye kadar anne, babaları covid’den ölen çocukları da böyle yetimhanelere mi bıraktılar acaba. Nerdelerdi bu çocuklar? Kitapta kötü niyetli insanlar da çocukları kaçırıp, göçmen çocuklarını da bir numarayla ellerinden alıp çocuğu olmayan ailelere çok miktarda paralarla satıyorlardı.

Üç çocuklu, savaşta yaralanıp, kolunu kaybetmiş bir doktor bu çocukların dört tanesini yanına alıyor. Kendisinin de üç tane çocuğu var. Daha önce bir çocuğunu da gripten kaybetmiş. Bu aldığı çocuklara elinden geldiğince ýardım ediyor. O çocuklarda birinin iki kardeşinin çalınıp kaybolmasına çok üzülen, ablaya da çok yardım edip kardeşlerini bulup, getirip onlara da kendi çocukları gibi bakıyor olması Bu iyi insanları gördükçe yavaş yavaş rahatlattı beni. Günlerdir sinirden başımın ağrısından kurtulamıyordum. Bu doktorun ve hanımının iyiliklerini gördükçe sevindim rahatladım kötüler var ama çok daha iyilik sever insanlar da var.

Başından sonuna kadar hüzün, korku, gerilimle dolu olması yoruyor insanı. Sonunda suçluların cezalandırılmasını, iyilik ve yardım etmeyi seven insanları da okudukça rahatladım. O acı çeken çocukların da huzur bulmaları beni gevşetti rahatlattı. Huzur içinde uykuya dalınca da güzel rüyalar gördüm. Ben çok rüya görürüm ama çok azını hatırlarım. Bu güzel rüyayı da unutmadım.

Güzel günler yaşamanız ve güzel rüyalar görmeniz dileklerimle. Canım arkadaşlarım, sağlıkla, sevgiyle kalın..

Anahtar Kelime:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.