Yağmurla, Lodosla, Gelenler

Reklam
Reklamı Gizle

Emine İnce

Antalya’dan İzmir’e geldim ya. Lodos yağmur, dolu.Hava alanından başlayarak hoş geldin, hoş geldin deyip eve kadar getirdiler. Bindiğim taksinin silecekleri yetişemiyordu. Neyse onların da yardımıyla sağ, salim eve geldim. Eve geldim ya. Lodos da yağmur da bir türlü gitmediler. Yağmur neyse de gece esen şiddetli lodos vuuu vuuu, cam balkonun camları sallanıyor; takur, tukur. Uyuyabilirsen uyu. Sanki şafak vakti öğrencilerin kapısına dayananlar gibi. Çok şükür ki iki gündür Lodos yok. Yağmur yağıyor ama akıllıca sessiz, sedasız. Yalnız yağmurun da bir hatası var. Üstümdeki daireden akıyor yağmur suları. Balkonumda oldu bir göl. Bakalım ne zaman yapabilecekler. Bunlar küçük şeyler. Çok daha büyük ďertleri var ülkemin. Barınacak yer bulamayan öğrencilere mi üzülürsün? Barınacak yerimiz yok diye, seslerini duyurmaya çalışan öğrencileri yerlerde sürüyüp, yaralanmalarına sebep olanlara mı kızarsın. Çok üzgünüm bunlar daha basit şeyler. Şu kış gününü nasıl geçireceklerini düşünemiyorsanız, çocuklarınızı, torunlarınızı gözünüzün önüne getirin. O gençlere yapılan kötülüklere içim sızlıyor. Sadece benim değil, hepimizin yüreği sızlamalı. Şunu da yazmadan geçemeyeceğim. Yirmi yıldır hep inşaat işleriyle uğraştınız. Hiç aklınıza gelmedi mi bu gelecek gençlerin barınacakları yerler. Elin adamları çözmüş. Öğrenci evleri yapmış. Her evde beş öğrenci kalıyor. Her öğrenciye bir oda, beş kişiye iki banyo, ortak bir salon ve mutfak, eşyalarıyla birlikte. Öğrenci evleri haftada bir denetleniyor.( Kanada ) Bizde alasını yapabiliriz. Yeter ki; gençlerimize değer verelim. Onlar bizim geleceğimizdir. Onların fikirlerinden, yararlanalım. Onlarda bizim tecrübelerimizden. Üniversiteler ezber yapılacak yerler değil. Bilimin ışığında araştıracak. Yeni buluşlarıyla ülke yönetimine katkıda bulunsunlar. Neler yapıyorsunuz Allah aşkına. Siz neden atıyorsunuz, üniversitenin rektörünü, dekanını Bırakın öğrenciler seçsinler yöneticilerini. Ülkenin yöneticilerini seçerken oy kullanıyor. Kendi yöneticisini seçemiyor. Yanlış. Yanlış, yanlış üstüne gelince de halimiz bu oluyor işte. Pırıl pırıl gençlerimiz gözaltına alınıyor, , tutuklanıyor. Öncesinde yerlerde sürükleniyor. Kolu kırılıyor. Yaralanıyor. Hep biz ne dersek o. Gençler sussun öyle mi? Öyleyse de sonuç bu. Ülke karışık. Çok zeki, akıllı öğrencilerimiz de yolunu bulup başka ülkelere gidiyor. Al sana beyin göçü. Bu günlük de bu kadar, sağlıkla, sevgiyle, dostça kalın canım arkadaşlarım.

Anahtar Kelime: , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.