Üvey-ik

Reklam
Reklamı Gizle

” Boynumuza emir kumanda zincirleri takılmış gibi, kendimizi öz vatanımızda kürek mahkûmu gibi görmekteyiz.”

Yazıma gazeteci ve yazar Rahmetli Ahmet Kabaklı sözü ile başlarken;

Anadolu topraklarında
Ruh-beden bütünlüğü içinde yaşayan “üvey”, “öz” kavramlarını Üveyik kuşlarına benzetirim.

Bu üvey kelimesi ile aşağıda tarif edilen üveyik inilemesi , hep bana bozkırlarında söylenen bozlakları hatırlatır.
Neticede;
Üveyik kelimesi Türkçe’de “güvercin ve kumru gibi ötmek, göğüsten inildemek” anlamına geliyor.

Anadolu’da üvey olma ve üveyik kuşu gibi inilemeler; Korkut Ata da destan olmuş,
Dadaloğlu, Karacaoğlan , Neşet Usta ve daha binlercesinin sözlerinde , hikâyelerinde, şiirlerinde,sazlarında dile gelmiş, iniltileri ;Bozlaklara dönüşmüş;
Hâlâ
eğlenceleri bile hüzün kokar , önceki acılarının mahcubiyetini taşırlar…

Ait olduğu toplumda en üst kademelerde olup, azınlık ,diğer anlamıyla üvey olduğunu savunan riyakar hadsizler ise ;
Bu memleketin ekmeğini yer, suyunu içer,vergileriyle semizlenir , yurdumun en güzel köşelerinde sefa sürer,bir elinde yağ bir elinde bal yaşar. Saman altından su yürütür ve azınlık haklarından, üvey olduklarından vs… Dem vururlar…

RİYAKARSINIZ RİYAKAR.
İKİ DEĞİL, ÜÇ, DÖRT, BEŞ YÜZLÜSÜNÜZ.
Karakter zaafiyeti içerisindesiniz.

Altmış küsur yaşındayım her türlü insanlarla tanış oldum . Hiçbirini ne şahsi ne kimlik olarak sorguladım.
Ama;
Kayırmalı, yanlı tutumlular ; Bu rahatı, bu bolluğu az ve azınlık bilen mendeburlar, gizlilik politikası kapsamında her türlü nane içinde oldular.
Bunlar kurumlarda , özel yaşamlarında konumları içinde ne mal oldukları ortada .
Üstelik:
Bunlar kendilerini çok iyi saklıyorlar…

Demek istediğim;Binbir Tehlikenin içindeyiz.

Anadolu, vatan haini üretmeye oldum olası en elverişli, en verimli topraklardır.
Ve yaşadığımız ülkeyi borçlu olduğumuz Kurtuluş Savaşı, salt işgalci düşmana karşı değil, binlerce vatan hainine karşı da kazanıldı.

Ve

Yıl 2021.
Bu topraklar hep organik sebzeler,meyveler yetiştirdi -yetiştiriyor.
Bunlarla beslenen beslemeler,
organsız ,organik olmayan beyinler ayrık otu gibi kök salmaya devam ediyor.
Bunlar hiç bir zaman Milletine ,Bayrağına, Vatanına hasbi olmadılar.

Bu bağlamda bir hatırlatma:

Köyüm
Orta Anadolu’nun Denizi” olarak bilinen Hirfanlı Baraj Gölü sınırı içinde.

Elektrik üretmek, taşkınları önlemek ve sulamada kullanmak
amacıyla 1959 yılında tamamlanan ve 8 Ocak 1960 tarihinde işletmeye açılan Hirfanlı Barajı ,köyümün dibinde olmasına rağmen köyüme elektrik , yanlış hatırlamıyorsam 1990 larda geldi.
Bu ve buna benzer hizmetlerin Anadolu’ya geç gelmesi , bir art niyet değilse nedir?
Çünkü;
Kayıkçı kavgası siyasetçilerin,yemede bir olan partilerin ve hain işbirlikçilerinin tuzağına düşürüldü.
Neticede;
Bunları tanıyalım,hainlerini ve hainliklerini bilelim , uzakta tutalım. Ailemize ve çevremize bulaştırmayalım.

Aslen Yörük/Türkmen olan Oba yörelerinin/ evlatlarının yetim olduğunu ve yıllarca üveyik kuşu gibi inilediginin farkında olalım.

Artık tüm bunlara tek yanlı bakanlardan, gerçeklerden sürekli kaçanlardan,vatan kavramından uzaklaşanlardan
bıktık, usandık.

Biz kendi aramızda kavrulup yaşarız. Seviniriz, üzülürüz, güleriz, ağlarız,inileriz.

Fakat ;
“Söz konusu vatan ise, gerisi teferruattır.”

                     *

Not:
Rabbim Şehitlerimize Ve Yakınlarına, Milletimize, Bütün Güvenlik Güçlerimize, Devletimize Karşı Tuzak Kuranların Tuzaklarını Ve kötü Oyunlarını Başlarına Yıksın İnşallah.

Anahtar Kelime:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.