Sevgisizlik Bitsin Artık

Reklam
Reklamı Gizle

Dün çok güzel bir gün geçirdim. Benim okulumdan benden sonra mezun olan arkadaşlarımla buluştuk, Konyaaltı Öğretmenevi’ nde. Kovit yüzünden iki yıldır, toplanamıyoruz, göremiyoruz biribirimizi. Ne çok özlemişiz. Biz hep tasada, kıvançta, hastalıkta, sağlıkta bir oluruz. Yanımızda olamasak da biliriz ki uzakta da kalbimiz atar onlar için. Bir şekilde paylaşırız sevincimizi, üzüntümüzü. Bu sevgiyi bize aşılayan ailemize ve öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsem azdır. Ailemiz diyorum. Ben çocukken komşularımız her konuda birlik, beraberlik içinde olurlardı. Hatırlıyorum da karşı komşumuzun altı mı yalan olmasın yedi mi oğulları, bir tek de kızları vardı. Onların her yıl birinin düğünü olur. Komşular, annem günlerce hazırlıklara yardım ederlerdi. Yapraklar sarılır, dolmalar yapılır, ekmekler yapılır v. s. Ne gerekiyorsa. Biri hasta olursa, hemen gidip ona yardım edilir. O zamanlar ilaç gibi olan bitkilerden çaylar yapılır, çorba yapılır. O hastayı ayağa kaldırırlardı çoğu kez. Ya doğumlar. Hemen doktora gidilmez, evde olurdu. Bir komşumuzun kaç çocuğu olmuşsa annem hep oradaydı. En son olan üçüzleri de annem ve bir kaç komşumuzla birlikte yaptırmışlardı. Annem sabah geldiğinde üçüz doğduğunu mujdeledi bize. Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz? Tadımız kaçtı. Dindar, dinsiz, alevi, sunni. Nedir bunlar Allahaşkına. Herkesin inancı kendine. Allahla kul arasına kimse giremez. Şimdi siyasilere sesleniyorum. Lütfen bizi ayrıştırmayın. Sucu, bucu demeyin. Kurulan partiler insanlara ve ülkeye hizmet etmek amacıyla kuruluyor. Eyyy diye başlayan hakaretleriniz sadece o partilerin başkanlarına değil, onlara oy verenlere de. Kimseye hakaret etmek zorunda değilsiniz. Birleştirmek, biribirini sevdirmek olmalı göreviniz. Ülkemizde o kadar çok iş var ki. Siz sadece bölmeden parçalamadan değil yapılacak işleri yapmakta yarışın. İnsanlarımızı sevdirin biribirine. Birleştirmeye çalışın. Eskiden de vardı siyasi partiler. Beyefendiliklerini, hanımlıklarını bozmadan, kırmadan, üzmeden ülke sorunlarını çözmek için tartışırlardı. Şimdi öyle mi? Grup toplantılarında, sokak mitinglerinde ağıza alınmayacak sözler duyuyoruz. Kimsenin böyle bir şeyi istediklerin kabul ettiklerini sanmıyorum. Çok eminim ki benim canım arkadaşlarım da istemiyor bu zehirli yılan dillerini. Sağlıkla, sevgiyle kalın canım arkadaşlarım. Artık haberlerde zam, bölücü, parçalayıcı dil istemiyoruz. Hoşça kalın.

Anahtar Kelime:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.