MİLLİ MÜCADELEDE ZARARLI DERNEKLER VE İSYANLAR (10)

Reklam
Reklamı Gizle

Bugün sizlere Yeniçağ Gazetesinde tefrika halinde yayımlanan “Milli mücadelede zararlı dernekler ve isyanlar” başlığı altında verilen araştırma yazısını siz kıymetli okuyucularımın bilgisine sunuyorum. Bu yazı dizisinden ben çok faydalandım . Sizin de çok faydalanacağınızdan eminim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş savaşı mücadelesi verirken tam tabiri ile yedi düvelle boğuşuyordu. Mustafa Kemal Paşa, vatanı kurtarmak için bir yandan düşmanla cephede mücadele ederken içerde de hainler- iç dşmanlar- boş durmuyor her türlü engellemeyi yapıyorlardı. Bu iç düşmanlar arasında Türklük aleyhinde faaliyetlerde bulunan, yabancılar tarafından kurulan ve maddi manevi desteklenen dernek ve cemiyetler bulunuyordu.
Bu konuda ‘Şu Çılgın Türkler’ ve ‘Diriliş Çanakkale 1915’ kitaplarının yazarı rahmetli Turgut Özakman şöyle diyordu: Kısaca Ankara yönetimi, birden çok devlet, millet ve toplulukla savaşıp çekişmiş, çatışmıştır; barış görüşmelerinde de yine birçok devletle mücadele etmek zorunda kalacaktır. Onun için ‘yedi düvelle savaş’ bir efsane değildir. Ve Türkiye bu şaşırtıcı mücadeleden galip çıkmıştır.’
Bu yazı dizimizde araştırdığımız mutelif kaynaklar ve Mahmut Yılbaş’ın Müdafaa-i Hukuk dergisinde yayınlanan makalesinden faydalandık. Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü zor durumdan faydalanarak Türk topraklarının bir kısmını ele geçirmek isteyen ve bu amaçlarına ulaşabilmek için devlet içerisinde iç karışıklıklar ve isyanlar çıkaran azınlıklar tarafından kurulan cemiyetler ile milli varlığa düşman cemiyetleri aktaracağız
Padişah yanlısı ve dinsel yönlere ve şahsi çıkarlara hizmet eden zararlı cemiyetler:
Geçen haftaki yazımız ile Milli Mücadelede zararlı derneklerden Kürdistan Teali Cemiyeti yayınlanmıştı. Bugün bunlardan Teali-i İslam Cemiyeti’nin kuruluş ve amaçlarını yayınlayacağız.
Teali-i İslam Cemiyeti, medrese öğretmenleri tarafından kurulmuştu. İlk kuruluşun adı Cemiyet-i Müderrisin (Medrese Öğretmenleri Derneği) olup, Hürriyet ve İtilaf Fıkrası’nı destekleyen, Padişahlık düzenine karşı olanları istemeyen bir cemiyet olarak göze çarpar. 26 Eylül 1919’da bu cemiyet, İkdam Gazetesinde, Anadolu hareketei aleyhinde bir beyanname yayınlamıştır. İlk yönetim kurulunda Mustafa Sabri (Başkan), İskilipli Mehmet Atıf (İkinci Başkan), Said-i Kürdi (İttihat-ı Muhammediye Cemiyeti önderlerinden) bulunuyorlardı. Tasfir-i Efkar’da ‘Teali-i İslamiye Cemiyet-i Hayriyesi’ adı altında, 21 Aralık 1919’ da yayınlanan bir yazıdan cemiyetin, Tekfurdağı, Isparta, İskilip, Kastamonu, Çal, Manisa, Eskişehir, Bursa, Çorum, Ödemiş Konya, Uşak, Merzifon, Çankırı Yenişehir, Karahisar-ı Sahip, Kütahya ve Bolu’da şubeler açtığını, asıl maksadının gerşekleşmesi için Muğla, Sungurlu, Boyabat, Bandırma, Kirmasti, Düzce Beyşehir, Sinop, Sivas, Kayseri, Amasya, Nevşehir, Bolvadin, Maraş ve diğer şubelerin açılacağı belirtilmekteydi. Bursa şubesinin başkanlığına da Abdülkadir Feyzi getirilmişti. Cemiyet dini yayınlar yapmakta ve çalışmalarını yayınlar üzerinde toplamaktaydı. Dini amaçlara yönelik ve halifeci olan Konya’daki teali-i İslam Cemiyeti’nin isteği ve amacı belli olmayıp, halkın kafasını karıştırmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa, 12Şubat 1920’de Konya’daki 12. Kolordu Komutanlığına çektiği telde, vatanın bahsız gününde millet fertlerinin birleştirilmesinin önemli olduğunu, bunun dışındaki hareketlerin milli birliği bozup, ayrılma ve parçalanmaya neden olacağını belirtmekte idi. Mustafa Kemal Paşa, bunun önlenmesi için ‘ Her ne ad ile olursa olsun milletin milletin birlik ve düşüncesini bozan bu gibi siyaset perdesi altında kurulan, ileride kurulması düşünülen, bütün olumsuz hareketlerin derhal genişleme ve kurulmasına engel olunmasını’ istemiş ve milletin birleşmeye muhtaç olduğunu, bunun dışında her hareketin ‘Hiyanet-i Vataniye’ kabul edileceğini ve derhal yok edilmesi gerektiğini de buyurmuştu.Devam edecek

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.