KAR GURBETİ ANLAR

Reklam
Reklamı Gizle

Necip Adıgüzel

Ev tek katlı bahçe içinde.
Köyde kocaman bir kerpiç ev .
Dam üstünde ki büyükçe bacadan dumanlar sağ sola savruluyor .Evin girişinde mabeyn, köşesinde büyükçe tandır.İçinde yanan saman ve cilicirpi .

Dışarısında lapa lapa kar yağıyor. Bacadan çıkan duman, tütsülüyor gökyüzünü .
Ocak ayı, yirmi yedinci günü bir erkek çocuğu doğuyor. Tüten ocağın ikinci evladı.Bu ocakta, gurbete komşu olur her doğum,her doğan.
İşte iki tarafa açılan hayat başlar.Biri can ürkmesine çıkar, adı gurbet olur , diğeri donuk ay , adı kar .

Baba gurbet,ana gurbet çiçeği.
Her el öpüş ,her el sallayış gurbet.
Her nefes alış, her kalp atışı,her el uzatış,her düşüncenin başlangıcı gurbet.
Umudun ,direncin, yorgunluğun kahrı yıldıramaz, sarıp sarmalar gurbet çiçeği,
kedi gibi sağar yüreğini, ana telaşı için de kuzularına …

Teslimiyet sevginin adıdır.Anlaması zor;
Ana babaya gurbet,baba anaya.Doğumun adı gurbettir,bu yüzden bir yanı kanar,bir yanı sarar hasreti.
Herkes kendi uydurduğu veya yazdığı bir hikâyenin kahramanı olmaya çabalasada; Buradaki döngü;
Acıyı da onlarda dener,gururu da.
Hayatta kalmaya çalışır iki gurbetten doğanlar;
Saçılıp savruldukça insan zihninin en koyu karanlıkları, lanetleyen uğultular yükselir hep kalabalıklar arasından.
Karanlığı aydınlatan öfkenin şiddeti çabuk diner ve işlenen suçlardan vicdanlarını arındırmak isteyenlerin lanetleme ayinine dönüşür.
İç sesine ah düşer.Gözler donuk ay,talihin sekişi sonunda bir can ürkmesine çıkar.
Hiç soba borusu temizlememiş, kar kürümemiş, suyu donmamış, elektiriği kesilmemiş insanlar ne anlar gurbete komşu, ana – baba yüreğini?

Gurbet;
Seni tanıdığımız kadar sevdik. Tanımadığımız kadar sövdük.
Çölde kaktüs,ovada Çakır tikeni ,ormanda kara çalı oldun.Õzünde akan bilinmezliğin katran karası . Köpek mısali kuduran,yılan mısali kabuk değiştirensin.Gurbet kar gibisin, ayazın dinmez.
Yüreklerdeki Ayazın sokaktaki ayazından daha beter olur, kar yağdığında gurbette,göz kesilir , kısık bakışıyla uzaklara.

Belki bu kar merhametin baharına erişirde,
Yoksullar, çaresizler, dışarıda kalmışlar, kuşlar, kediler, köpekler üşümeye, açlığa kardeş olmazlar.
Ve;
Kar GURBETİ anlar da çaresizlik kader olmaz ,kar her yağdığında bu memleketin hüzünlü bahtına…

Anahtar Kelime:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.