Hayat Sevilince, Sevince Güzel

Reklam
Reklamı Gizle

Bir haftadır İstanbul’daydım. Ülkemin en güzel şehirlerinden birincisi. Ama Antalya sıcacık. Sıcağı severim. İstanbul ılık, yağmurlu ama sokaklarına, caddelerine ve deniz kenarına gidince içim kıpır kıpır. İçime bir rahatlık, bir ferahlık doğuyor.

Tanımadığım insanlara bile günaydın demek , mamasını yerken, onu bırakıp bana sürtünen kediyi bağrıma basmak geliyor içimden. Hayvanlar da sevilmek istiyor. Deniz kenarında simsiyah bir kedi, önce bacaklarıma sürtünüp, sonra kucağıma zıpladı. Sev beni diyordu sanki. Onu sevdim. Kolumun altına başını sokup poların yumaşıklığında mırıldamaya başladı. Ya martılar, kargalar, güvercinler, insanlarla iç içe. Deniz kenarına sandalyesini, piknik masasını, çayını, kahvesini getiren insanlar, neşe içinde gülüp eğleniyorlar. Biraz uzakta keman, klarnet, darbukayla Türk Sanat Müziği çalıp söyleyen insanlar. Parkta gezen gençlerden bunlardan birini çalabilenler varsa onlara da çaldırıp, söyletiyorlar. Herkes pür neşe. Belediyenin deniz kenarına açtığı kafeler; cıvıl cıvıl insan sesleri ve kahkahalarıyla çınlıyor.

Üzülmeye, kızmaya hiç hakkın yok. gülümse. Kıskanma, darılma. Sev ve sevil. Dünya çok güzel.

Sokak simitçileri, sokak çiçekçileri, market, eczaneler hepsi sevgi dolu. Öbür gittiğimde Vanilya Eczanesinden ilaç almıştım. Cumartesi günü telefon ettiler. Emine teyzeciğim ilaçlarının günü gelmiş. Ben hazırlıyorum. Müsait olduğun zaman gelip alır mısın? Ya bakkal ve marketler; teyzeciğim siz yorulmayın. Biz yardımcı oluruz. Deyip evimize kadar getiriyorlar.

Türk Sanat Müziğinin eşsiz sözleri ve müziğinin hep İstanbul’dan çıkması boşuna mı?

Örneğin:

Benim gönlüm şarhoştur.

Yıldızların altında.

Şevişmek ah ne hoştur.

Yıldızların altında.

Ve başka bir şarkı

Sevdim seni bir kere

Başkasını sevemem.

Deli diyorlar bana

Desinler değişemem.

Ve

Bu akşam gün batarken gel.

Sakın geç kalma erken gel.

ve

Daha önceleri neredeydiniz.

Hep sevgiyi anlatan sözler. Hiç kızgınlık yok, küfür yok, dövme öldürme yok sitem yok. Sadece sevgi var.

Bizim gibi kıraç toprakların çoçuklarında da sevgi daha sert, ama içten. Neşet Ertaş’ın dediği gibi;

İki büyük nimetim var

Biri anam, biri yarim.

İkisine de hürmetim.var,

Biri anam , biri yarim.

Ya Aşık Veysel insanların sır saklayamamasını şu sözlerle ne güzel anlatmış.

Ben gidersem sazım sen kal dünyada

Gizli sırlarımı aşikar etme.

İnsanların vefasızlığını anlatırken de,

Benim sadık yarim, kara topraktır.

Karnın yardım kazmayınan, belinen

Yüzün yırttım, tırnağınan elinen.

Yine beni karşıladı gülünen

Benim sadık yarim kara topraktır.

Bazen de sitem sitem vardır. Bizim topraklarda.

Yazımı kışa çevirdin

Karlar yağdı başa Leyla’m.

Viran oldu evim, yurdum

Ne söylesem boşa Leyla’m

Bu güzel duygularımın açığa çıkmasına yardımcı olan, hep, birlikte gidelim benim eve diye davet eden harika bir üç gün yaşatan , sevgili dünürüm, arkadaşım ve kardeşim Şencan Öngen hanımcığıma, yardımcısı güzel kızım Muhabbet hanımcığıma çok teşekkür ederiyorum ve sizi seviyorum. Sağlıklı kalın hep birlikte olalım. Ayrıca Selda’ma, Ferit’ime,Ayper’ime ve sevgili doktorumuz Cengiz Öngen’e çok teşekkür ediyorum. Sizi seviyorum canlarım.

Ya benim çok uzaklardaki biricik meleğim Ecem’im seni ne çok özlediğimi bir bilsen. Çok seviyorum seni.

” Gelmiş, geçmiş en güçlü ilaç sevgidir. ” diyor. Ben demiyorum. Elim de okuduğum

” YETİM KOLLEKSIYONCUSU ” ELLEN MARİE WİSEMAN ” adlı yazar diyor.

Sevginiz ve seveniniz çok, sağlığınız yerinde olsun canım arkadaşlarım. Sevmekle bir şey kaybetmez, çokça kazanırsınız. Sağlıklı kalın, sevgiyle kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.