Çay Ocakları Kafelere Yeniliyor

Reklam
Reklamı Gizle

TARİHİ 5 bin yıl öncesine dayanan çay, Türklerde her ne kadar geç yer etse de, zaman içerisinde Türk kültürünün olmazsa olmazı haline geldi. Türkler, tarih içerisinde kazandıkları çay kültürü ile kendilerine özgü demleme usulleri benimsedi, ince belli bardaklarla çayın keyfini yaşadı. Günümüzde, Kırşehir’in vazgeçilmezi haline gelen çay, eş-dost sohbetlerinin, toplantıların vazgeçilmezi.

Türklerde çay kültürünün geç, ama kısa sürede yer bulması, ‘çay ocağı’ kavramı ve kültürünü de insan hayatına soktu. Kırşehir’de İnsanların bir araya gelerek sohbet ettiği çay ocakları, uzun yıllar dost sohbetlerine,  soğuk havalarda ısınmak için yudumlanan sıcacık çaylara ev sahipliği yaptı.

Anadolu kültürünün vazgeçilmezi çay ocakları, uzun yıllardır Kırşehir’in birçok yerinde esnafa, bürokrata, vatandaşa hizmet etti. Günümüzde de Anadolu kültürünün en önemli yansımasını sunan çay ocakları, varlığını sürdürmeye devam ediyor. Ancak, değişen toplumda insanların sosyalleşme çeşitliliğinin artması, alışveriş merkezlerinin insan hayatına hızla girmesi ve özellikle son yıllarda hem esnafın hem de vatandaşın alım gücünde yaşanan düşüş, çay ocaklarının da birer birer azalmasına, var olan çay ocaklarının ise iş yapamamasına sebep oldu.

Kırşehir Ahi çarşısında 28 yıldır çay ocağı işleten İsmail Yüzügüldü, de, insanların en eski kültürlerinden biri haline gelmiş olan çay ocaklarının artık iş yapamadığını ve işlerin azaldığını söyledi.
Yüzügüldü, “28 senedir Ahi  çarşısında çay ocağı işletiyorum. Bundan on yıl önce işler çok iyiydi. Ancak son iki senedir işlerimiz kötü gidiyor” diyerek, şöyle konuştu: “Artık insanlar, çayı düşünerek içiyor. Eskiden çay ocağı kültürü vardı. İnsanlar bir araya gelir çay ocaklarına eşe dosta çay ikram ederdi. Ancak şimdi, kendisi içerken de düşünüyor. Bunun nedeni de aslında insanların alım gücünün düşmesi. İnsanlar dışarıda bir çay keyfi yapmak yerine, ‘evime gider çayımı içerim’ diye düşünüyor.”

Her yerde açılan kafeler çay ocaklarının işlerini azalttı
Yüzügüldü, dışarı çıkan insanların da artık çay ocaklarını tercih etmediğini ve kafelere yöneldiğini ifade ederek, “Çay ocağında çaylar güzel olmasına rağmen, insanlar kafelerdeki çayları içmeyi tercih ediyor. Her yere açılan kafeler de çay ocaklarının işlerini azaltıyor aslında” dedi.

Esnafın işleri azalınca, çay ocağından çay istemek yerine kendi çayını demler oldu
Çarşı içerisindeki esnafın da işlerinde azalma olduğundan söz eden Yüzügüldü, bu durumun da esnafın tasarrufa gitmesine neden olduğunu belirterek, “Eskiden esnaflar çay demlemez, çay ocağından çay isterdi. Ama artık herkes kendi çayını kendi demliyor. Esnaf, böyle bir tasarruf yoluna giriyor” dedi.

Çay ocaklarında çayın güzel olma nedeni, çayda sürekli hareketin olması
Çay ocaklarında demlenen çayın her daim taze olduğuna dikkati çeken, çay ocaklarında demlenen çayın her zaman taze ve beğenilir olmasının sırrını da veren Yüzügüldü, şunları söyledi:
“Çay ocaklarında çayların güzel olmasının sırrı, hareketin hızlı olması. Çünkü bizde bekleme süresi yok. Demlikler sık sık demlenir. Bu nedenle bir hareket vardır ve hareket olduğu için de çayda bayatlama durumu olmaz. Bayatlamayan çay taze olur. Bizde çay en fazla 30 dakika bekler. Fazla beklemez. Tazelik de buradan gelir.”

Çarşı-pazarda eski canlılık yok 
Çarşı yoğunluğunu eskiye göre kıyaslayarak değerlendirme yapan Yüzügüldü, yoğunluğun eskiye göre azaldığına dikkati çekerek, “Eskiden çarşı, pazar, pasaj gibi yerler daha canlıydı. Ancak, günümüzde alışveriş merkezlerinin açılması, her yerde açılan kafeler, çarşı ve pasajdaki işleri de azalttı. Ve her geçen gün bu çember daralıyor. İşler azalıyor. Eskiden ileriye dönük hesaplar yapabiliyorken şu an yapamıyoruz. Ekonomide yaşanan sıkıntı bizlerin de elini kolunu bağlıyor. Şu an ileriyi göremeden bekliyoruz, sabrediyoruz” diye konuştu.

Temennimiz ekonomik sıkıntıların azalması ve insanların rahat hareket etmesi
Yüzügüldü, genel olarak ise, tüm esnafın bekleme sürecinde olduğuna değinerek, “Bizler zor süreçten geçiyoruz. Bu nedenle işlerin yoluna girmesi, ekonomide yaşanan sıkıntıların ortadan kalmasını ve insanların alım gücünün artmasını bekliyoruz. Bizler ekonomik anlamda zorlandığımızda yanımızda istihdam alanı da yaratamıyoruz. Çünkü, önceliğimiz kira, aidat gibi öncelikli ihtiyaçlarımızı karşılamak oluyor. Sonrasında cebimize bir şeyler kalırsa kar diyoruz. Ama yine de bekleyip sabrediyoruz. Temennimiz, ekonominin düzelmesi ve insanların rahat bir şekilde hareket etmesi” dedi.

Haber Didem Ceylan

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.