YIL BİTERKEN

Reklam
Reklamı Gizle

Emine İnce

Koca bir yılı bitirirken, film şeridi gibi gözümün önünden geçen günler, 365 gün; bazan mutlu, bazan dargın, bazan kırgın koşarak geçip gittiniz. Keşke yalnız gitseydiniz. Beni de sürüklediniz peşinizden. Koşmak istedim dur koşma dediniz. Yürümek istedim. Bu kez de ayaklarımdan çektiniz, gitme diye. Hergünümde daha yavaşlayan bir bedenim var. Hiç bir işim daha çabuk olamıyor. Ömrümde kaç 365 gün gün var. Günler çok hızlı geçip gittiniz. Kaç yıldır kovit yüzünden de görmek istediklerimi, birlikte olmak istediklerimi de göremeden, oturup sohbet edemeden, kimsenin acısını, sevincini yanında durup, paylaşamadan geçip gittiniz. Hoş mu yaptıklarınız. Yirmili, otuzlu yaşlarımda yorgunluk nedir bilmez, koşturup dururken günün neden yirmi dört saat olduğunu, neden kırk sekiz saat olmadığını sorgular dururdum. Okulda öğrencilerim bir yandan, çocuklarım, eşim bir yandan nasıl hızla geçti ömrüm. Emekli oldum. Bu kez de evde duramadım. Yeniden bir özel okula başladım. Çalışıp dururken bir torunum oldu. Dünyalar benim oldu.okulu da bırakıp koşa koşa İzmir’e ona bakmaya gittim. Tüm yorgunluklarımı unuttum. Yeni bir güç geldi bana. Torunum dünyanın en güzel bebeği idi. ( kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş ) ben de Ecem’imi dünyanın en güzel bebeği diye sevdim. Candı bana. Yeni bir hayattı. Hafta içinde torunum, hafta sonunda yaz kış çiçekleri, tertemiz havası bitmeyen İzmir’in dağlarında kar, kış demeden yürüyüş yapar, dağların zirvelerine çıkardık, rahmetli eşim ve sevgili arkadaşlarımla. Bazan bu dağlarda kamp yapardık, eşimle, iki buçuk, üç yaşındaki torunumla. Torunum için çadırda kalmak, akşamları kamp ateşinin başında söylenen şarkılara, türkülere katılmak inanılmaz zevkti. Yazımı yazarken gezeleyip durduğumun farkındasınız sanırım. Derdim bunları yazmak değil, ülkemin düştüğü duruma bakar mısınız? Yalanlarla, iftiralarla yeni karışıklıklar çıkarma isteyen bu başımızdakilere inanamıyorum. Derdiniz ülkemde kaos yaratmak insanlarımızı biribiriyle çatıştırmak mı? Böyle olursa çok mu iyi olacağını sanıyorsunuz? Kendi istikbalinizi düşünürken, sizden olmayanları yok etmeyi mi düşünüyorsunuz. Bu yaptıklarınızın ne kendinize, ne de bizden değil diye ayırım yaptığınız insanlarımıza inanın hiç yararı yok. ( Su testileri su yolunda çarpışırlarsa biri kırılır, biri de çatlar.) Hiç biri de kullanılmaz artık. Söylediğiniz her iftira ve yalanla midemi acayip ağrıtıyorsunuz. Yeter artık bu ülke sizin, bizim değil, hepimizin. Ne desem, ne yapsam bilemedim. Her yıl biterken, gelecek yılın daha iyi geçmesini temenni ederiz. Bu yıllar da bizim borçlara benziyor. Eşimle oturup hesap yaparken, şu taksitleri bir bitirelim rahatlayacağız. Ne o taksitler bitiyor, ne de biz rahatlayabiliyorduk. Gerçi yılların da bir suçu yok. Kendinize gelin. Hiç kimseye yararı olmayan işlerin pesinden koşmayın. Dileğim şu; 2022 yılında herkesin aklı başına gelsin. Sağlıkla, sevgiyle kalın canım arkadaşlarım.

Anahtar Kelime:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.