Turşu, Sofralarda Yerini Almaya Başladı

Reklam
Reklamı Gizle

Sofraların vazgeçilmez lezzetlerinden olan turşular, sonbaharın gelişiyle birlikte alışveriş torbalarına girmeye başladı. Vatandaşlar, havaların serinlemesiyle birlikte turşu alışverişine çıktı. Hal böyle olunca birbirinden çeşitli turşu tezgâhları da ilgi görmeye başladı.

Turşunun her mevsimde hazırlanıp tüketilebileceğini ancak sonbaharın gelmesiyle birlikte vatandaşların turşu alışverişinde artış olduğunu belirten Ali Torun, “Yaz aylarına göre satışlarımız rtmaya başladı. Kış mevsimine yaklaştıkça da insanların turşu talebi artıyor” dedi. 

 “Her şeyin turşusu yapılır”

Her sebze ve meyveden turşu yapılabileceğini söyleyen Torun, “Her şeyin turşusu yapılır. Biz, yumurta, incir, mandalina turşusu yaptık. Geçtiğimiz günlerde de karpuz turşusu hazırladık. Tabii bazı çeşitler, insanlara ilk başta garip geliyor. Özellikle kimi vatandaşlar yumurta turşusuna çok şaşırıyor ancak geçtiğimiz kış, yumurta turşusu oldukça fazla talep gördü. Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte yumurta turşusuna talep artıyor” dedi. 

“Kendi üretimimiz olan ‘Atom’ 4 yıldır en sevilen lezzetlerimizden”

Torun, kendi üretimleri olan “atom” adını verdikleri ve 10 çeşit karışımdan oluşan turşu suyunun yaklaşık 4 yıldır en sevilen lezzetlerden olduğunu belirterek, “Bize özgü olan ve adına ‘atom’ dediğimiz turşu suyunu yaklaşık 4 yıl önce üretmeye başladık. O günden bugüne en çok tercih edilen lezzetlerimiz arasında yer aldı ve tadına bakan herkes tarafından tercih ediliyor. Atomu; sarımsak lahana, pancar suyu ve az miktarda sirke ile üretiyoruz ama işin sırrı bizde saklı” diye konuştu. 

“Havaların serinlemesiyle lahana turşusunun tüketimini tavsiye ederim”

Torun, özellikle lahana turşusunun tüketimini tavsiye ederek, “Sağlık açısından lahananın faydalı olduğu uzmanlar tarafından sıkça dile getirilmekte. Ben de bu anlamda havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte lahana turşusunun tüketimini tavsiye ederim. Lahana gerçekten şifa kaynağı” şeklinde konuştu. 

Lahana, salatalık ve domates turşusunun kilosu 34 lira

Turşu fiyatları hakkında da bilgi veren Torun şöyle konuştu: “Erik, çağla, bamya ve fasulye turşumuzun kilosu 35 lira. Lahana, salatalık, domates, acı biber turşusunun kilosu 34 ve sarımsak turşusunun kilosu 90 lira. Sarımsak turşusu geçen yıl kış mevsiminde çok satıldı” dedi. 

Turşunun bağışıklığı güçlendirdiğine dikkati çeken Torun, “Aynı zamanda metabolizmayı hızlandırır. Vücut direncini artırır, kişiyi çeşitli hastalıklardan korur. Bu nedenle günde bir bardak turşu suyu tüketmek şifa kaynağıdır” ifadelerini kullandı. 

“Deneyerek çeşitlendiriyoruz”

Turşu kurarken dikkat ettikleri noktayı da anlatan Torun, “Biz sirkemizi kendimiz yapıyoruz. Doğal Çankırı tuzu ve limon kullanıyoruz. Ürünlerimizi doğal bir şekilde hazırlıyoruz ve deneyerek çeşitlendiriyoruz. Kendi tüketmediğimiz hiçbir ürünü tezgaha koymuyoruz” dedi. 

Torun, vatandaşlara da tavsiyeler de bulunarak, “İnsanlar turşu alırken aldıkları yerin temizliğine dikkat etmeli. Zaten sonrasında turşunun tadına baktığınızda, onun iyi olup olmadığını anlarsınız. Lezzetli turşu tadından belli olur” ifadelerini kullandı. 

Ürettikleri turşulara Ankara ve çevresinin yanı sıra Türkiye’nin birçok yerinden de talep olduğunu belirten Torun, “Yurt dışından Ankara’ya gelen yabancı turistler de ürünlerimizi talep ediyor. Bizden turşu alıp kendi ülkesine götüren yabancı turistler de var” dedi. 

Turşu hakkında

Turşu, dünya tarihinin en önemli ve en eski gıda saklama yöntemi olarak kabul ediliyor. Turşusun ilk yapımının M.Ö. 3-4 bin yıllarına dayandığı belirtiliyor ancak bu tarihin doğruluğu henüz kanıtlanmıyor. Gıdalarını tuzlayarak uzun zaman saklayan insanlar, zamanla sebze, balık ve eti tuzlu sıvılar içinde bekleterek bu gıdaların daha lezzetli olduğunu tespit ediyor. Böylelikle turşu kurma geleneğinin ilk adımları da atılmış oluyor. 

Her çeşit üründen yapılan turşular, günümüzde de çeşitliliğini artırıyor. Özellikle Anadolu’da sonbaharın gelişiyle turşular da kurulmaya başlıyor. Turşunun eylül ayıyla birlikte kurulmaya başlama geleneği ise, kış aylarına kadar saklanarak tüketilebilmesi içindir. Bu anlamda turşuyu doğru koşullarda saklayabilmek önemlidir. Turşu özellikle 18-20 °C derecelik direkt güneş ışığı almayan odalarda saklanmalıdır. 

Turşunun faydaları

Birçok çeşitle hazırlanan turşuların en bilindik faydası, özellikle kış mevsiminde vücut direncini artırması, bağışıklığı güçlendirmesi ve kişiyi soğuk algınlığına karşı korumasıdır. Öte yandan kan şekerini dengeleyen turşu, daha kontrollü bir kan şekeri elde edilmesine katkı sunuyor. Tabii bunun yanında diyabet hastalığı olanların turşu tüketimi, tansiyonun yükselmesine neden olmakta ve böbrekler için risk oluşturmaktadır. Bu nedenle diyabet hastalarının kontrollü turşu tüketimi yapması gerekiyor. 

Kansere karşı koruyucu olduğu da ifade edilen turşunun sporcularda krampları da azalttığı belirtiliyor. Kişiyi kalp-damar hastalıklarına karşı da koruyan turşu, aynı zamanda kabızlığa karşı da etkili. 

Haber Didem Ceylan

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.