Kuran’dan Siyasal İslamcılara Nas’lar!

Reklam
Reklamı Gizle

Siyasal İslamcı kimlikte olan iktidarların genel karakteristik özelliği zor durumda kaldıklarında veya toplumu istedikleri şekilde düşünmeye sevk etmek istediklerinde idari ettikleri toplumun dini vasıflarından istedikleri şekilde yararlanabilme kabiliyeti geliştirebilmeleridir. Ülkenin her geçen gün kötüye giden ekonomisi karşısında AKP genel başkanı sıkça ‘Nas’ demekte, sanki ülkeyi yöneten hükümet ve AKP kusursuz, hiçbir suçları yokmuşçasına her şey Allah’ın takdiri şeklinde bir algı yürütülmektedir. Elbette her şeye Allah hükmeder, Allah’ın takdiridir de insana da akıl vermiş, eylem ve kararlarından beşeri sorumlu tutmuştur. İnsanın iradesi ile aldığı karar ve eylemler nedeniyle ortaya çıkan sonuçlara bedel olarak da Allah cennet ve cehennemi yaratmıştır. Şimdi bir iktidarın başarısız olduğu zaman bizim suçumuz yok Allah öyle istedi demesi siyasal İslamcıların traji-komik haleti ruhiyelerini ortaya koymaktadır.

İlim Yayma Cemiyetinin ödül töreninde konuşan AKP genel başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan yine bir açıklamasında, “Benden faizleri düşürmeyi beklemeyin” demiş ve “Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” dedi. Ne demektir Nas? İslâm ilimlerinde nas (çoğulu nusûs) denilince genellikle Kur’an ve Sünnet’in lafızları kastedilir. Kaynaklar sıralamasıyla ilgili anlatımlarda Kitap ve Sünnet yerine kısaca “nusûs” dendiği de olur. Bu anlamıyla nas vahyin metinsel verisi olduğundan dinî bilginin de temelini oluşturur. Ülkenin kötüye giden ekonomik çöküşü karşısında, mesela iktidarının faizler konusundaki politikasının doğruluğunu NAS beyanları ile ispatlamaya çalışan bir Erdoğan izliyoruz sürekli. Ya da Sayın Erdoğan Bakara suresini okuyup aç, perişan insanlara dini referansla sabırlı olmalarını öğütleyebiliyor.

AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği 16. Konferansı’nda konuştuğunda yükselen döviz kurlarıyla birlikte art arda gelen zamlarla günbegün daha da yoksullaşan halka Bakara suresinden alıntı yaparak sabır çağrısı yaparak; “Muhakkak ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele” demişti biliyorsunuz. İyi de ayetler sadece fakir ve aç insanlara mı hitap ediyor? Devlet malını hamudu ile götüren, 6-7 yerden maaş alan, rantçı, rüşvetçi, soyguncu kimi siyasilere de hitap eden ayetler de yok mu ders alabilecekleri? Elbette Kuran’ın öyle çok emirleri var ki, kimi siyasiler onları hakikaten bilseler veya idrak etseler çok daha farklı olmazlar mıydı acaba? Mesela Kuran-ı Kerim adaleti emreder, çalmayı, rüşveti haksızlığı yasaklar. Devlet yönetenler bu emirlere ne kadar uygun bir siyaset güdüyor bunun takdirini milletimize bırakıyorum.

Sayın Erdoğan’ın ekonomi ile ilgili Nas açıklamalarını ve fakirlere sabır edin diyen Bakara suresini daha da genişletip bir bakalım Kuran’da bilhassa devlet idare edenleri ve siyasetçileri de ilgilendiren başka ne emirler varmış diye. Öyle ya, birileri saraylarda, villalarda yaşarken, siyasi arkası olanlar 9-10 yerden birden maaş alırlarken, hısım akrabaları, evlatları, damatları devlet kadrolarına doldurulurken Kuran’ı okuyup ibret alması gerekenler sadece aç, fakir, mağdur insanlar olmamalı elbette! O yüzden bu hafta Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’den bilhassa iktidar sahiplerini de ilgilendiren yol gösterici, ibret verici ayeti kerimelerden küçük bir derleme yapmayı düşündüm. Okuyunca güncel hayata dair pek çok şey eminim sizlerin de gözlerinde kendiliğinden canlanacaktır.

1. Adaletli olun!

“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın sizi adaletsizliğe itmesin! Âdil olun. Bu, takvaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Maide Suresi ayet 8)

2. Adalette zengin-fakir ayırımı yapmayın!

“Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. İster zengin olsunlar, ister fakir olsunlar; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp kişisel menfaatlerinize uymayın. Eğer dilinizi eğip büker ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.” (Nisa 135)

3. Dil, renk, ırk ayrımı yapmayın!

“Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, bilenler için gerçekten dersler vardır.” (Rûm 2)

4. İşlerinizi, sorunlarınızı şura/danışma ile çözün! Ortak aklı işletin, Tek Adam olmayın!

“Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar.” (Şura 38)

“Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla istişare et /danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” (Ali İmran 159)

5. Din adına hiç kimseye baskı ve zorlama yapmayın!

“Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır… “ (Bakara 256)

6. Emanetleri (görev ve sorumlulukları), işin ehline /uzmanına verin, hısım akrabayı devlete doldurmayın!

“Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (Nisa 58)

7. İnsanların haklarının karşılığını tam verin! Ekonomide, ticarette hile yapmayın!

“Ölçüyü tam tutun ve eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”(Şuara 181-183)

“Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun ve dosdoğru bir tartıyla tartın; bu, daha hayırlıdır ve sonuç bakımından daha güzeldir.” (İsra 35)

9. Rüşvet ile iş görmeyin!

“Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile insanların mallarından bir bölümünü haram yollarla yemeniz için onları hâkimlere vermeyin.” (Bakara 188)

10. Toplumda zengin ve fakir insanlar arasında gelir uçurumu olmasın, sosyal adaleti sağlayın!

“Allah’ın, (fethedilen) kentlerden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah’a, peygambere, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir güç(devlet) hâline gelmesin diye…” (Haşr 7)

11. Düşünün, sorgulayın, araştırın! Bilgiye, bilime değer verin!

“Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?”

(Bakara 44, Al’i İmran 65, En’am 32, A’raf 169, Yunus 16, Hud 51, Yusuf 109, Enbiya 10, Enbiya 67, Mü’minun 80, Kasas 60, Saffat 138)

“Siz hiç düşünmez misiniz?”

(En’am 50, Yunus 3, Hud 24, Hud 30, Nahl 17, Mü’minun 85, Saffat 155, Casiye 23)

12. Bir toplumun değişmesi, ilerlemesi, refah düzeyinin artması kendi yaptıklarına bağlıdır! Tembelliğinizin ve sorumsuzluklarınızın bedelini kader maskesi altında Allah’a yüklemeyin!

“…Şüphesiz ki, bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez….” (Ra’d 11)

“Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.” (Şûra 30)

“Bir toplum kendilerinde olanı değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Enfal 53)

Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim düşünen ve vicdan sahibi olan herkese söylenebilecek her şeyi hakkıyla söylemiş, bu yüce emirler karşısında başka bir kelam ne haddimize…

MHP Eski İl Gene Meclis Üyesi

Av. Bülent DEMİRBAŞ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.