Kırşehir’de Öğrenciler ‘e Twining’ Projeleriyle Sosyal Sorumluk Kazanıyor
e Twining çatısı altında 13 Yabancı ülkeden 40 farklı öğretmenin katılımıyla gerçekleşen projeler kapsamında ilk okul öğrencilerine insan, hayvan ve doğa adına sosyal sorumluluk kazandırılıyor. Konuyla ilgili DHA Muhabirine konuşan Kırşehir Cumhuriyet İlk Okulu Ana sınıfı Öğretmeni Yasemin Dağlı, gerçekleştirdikleri etkinliklerden bahsederek öğrencilerin farklı kültürleri tanığını ve öğrenme ortamının geliştiğini söyledi.
‘İnsan ‘Anlam’dan Yoksun Bırakılamaz’
Dağlı, öğrencilerin saygın birer birey olması için, toplumsal farkındalık adına çeşitli etkinliklere imza atacaklarını ifade etti.
Dağlı,“Bu yıl 3. Yılını dolduracak olan İnsanca, Pek İnsanca adlı projemiz 13 ülke ve Türkiye’nin çeşitli illerinde bulunan 40 paydaş okuldan, farklı branş öğretmenleri ve öğrencilerinin katılımıyla sosyal sorumluluk ve toplum hizmeti konularını ele almıştı.
Projemiz 2. yılında (pandemi sürecinde) teknolojik yetkinlikler ve bu yetkinliklerin derslere entegrasyonu düşüncesiyle 13 farklı ülke ve yine Türkiye’nin çeşitli illerinde bulunan 23 paydaş okul öğretmenleri ve öğrencileri ile birlikte etkinlikler planlamış ve bunları hayata geçirmişti.
2021-2022 eğitim-öğretim yılında “ÖĞRENCE” ile hedefimiz ise okul öncesi düzeyden başlayarak ilkokul, ortaokul ve lise düzeylerinde farklı ve yeni öğrenme-öğretme yaklaşımlarını derinlemesine olarak derslerimizde öğrencilerimizle birlikte uygulayacağız.
Her çocuk eşsiz ve özeldir. İnsan ‘anlam’dan yoksun bırakılamaz ve birbirinin aynısı olan iki insan bulunmaz. Bütün ortalamalar yalandır. Hiç kimse gerçekte rakamlara ve grafiklere sığmaz. Entelektüel gelişimin temel dökümhanesi olması gereken okullarda, çocuklar başarı kaygısı ile yaşadığı topluma ve kendilerine yabancılaştırılmamalıdırlar. Görevimiz, ruhları bodurlaştırılmış ve kendi önemsizliğinde boğulmuş bir toplum yaratmak değildir.
Biz öğretmenler klasik öğretim kalıplarını bir kenara bırakmalıyız. Bunun yerine yaratıcı teknolojiyi ve elektronik yenilikleri kullanarak, didaktik aktiviteyi geliştiren, iş birliğine dayalı bir metodoloji ve müfredatlar arası paylaşımı mümkün kılacak bir bakış açısıyla müfredatlarımızı yeniden tasarlayıp formüle etmeliyiz.
Çocukların öğrenme ortamlarını geliştirmek, yaparak yaşayarak öğrenmelerini sağlamak, eleştirel ve özgürce düşünmelerini teşvik etmek ve öğrendikleri bilgiler ile günlük yaşam becerileri arasında anlamlı bağlantılar kurmalarına yardımcı olmak olmalıdır. Başka bir deyişle, insan ve doğa hakkında gerçek kazanımlar (yardım etmek, iyilik yapmak, hoşgörü göstermek, sevmek, saygı göstermek, ağaç dikmek, çevreyi korumak, bazı toplumsal konularda farkındalık yaratmak gibi) edinmelerini sağlamalıyız. Bunun yanı sıra düşünce ve muhakeme gücüne sahip, kendi öz hikâyelerini yazabilen çocuklar yetiştirebilmeliyiz. Her şey ‘hayatın içinde olan’ ve ‘yaşayan’ çocuklar için..
eTwinning, iletişim kurmak, işbirliği yapmak, projeler geliştirmek, paylaşmak; kısacası Avrupa’daki en heyecan verici öğrenme topluluğunu hissetmek ve bu topluluğun bir parçası olmak için, Avrupa ülkelerindeki katılımcı okullardan birinde çalışan personele (öğretmenler, müdürler, kütüphaneciler v.b.) yönelik bir platform sunmaktadır.”
(Haber Merkezi)