Alışveriş çılgınlığı

Reklam
Reklamı Gizle

Aile­ce yemek sof­ra­sın­da otu­rur­lar­ken de­li­kan­lı he­ves­li bir şe­kil­de gü­le­rek söze baş­la­dı. ‘‘Baba bu hafta süper in­di­rim­ler var. Hani sana bah­set­ti­ğim te­le­fon var ya onu in­ter­net­ten alır­sın artık değil mi?’’ Adam oğ­lu­na me­rak­lı bir ba­kış­la baktı. ‘‘Kaç pa­ray­mış o te­le­fon ba­ka­yım.’’ ‘‘On bin li­ra­cık ba­ba­cı­ğım. Hatta in­di­rim­de sekiz bine dü­şe­cek­miş di­yor­lar. Ne kadar ucuz­muş değil mi?’’ Adam ‘‘oğlum o kadar para bende ne gezer ben as­ga­ri üc­ret­le ge­çi­nen bir ada­mım.’’ Anne ora­dan oğlum onun sı­ra­sı mı der gibi baktı ve lafa ka­rış­tı. ‘‘Oğlum nasıl ala­lım baban haklı. Zaten zar zor ge­çi­ni­yo­ruz. De­de­nin emek­li maaşı da ol­ma­sa ha­li­miz harap. Allah razı olsun de­den­den elini üs­tü­müz­den eksik et­mi­yor.’’ Dede ise bu ko­nuş­ma­la­ra ses çı­kar­ma­dan din­li­yor­du. De­li­kan­lı­nın yüzü umut­suz­ca asıl­mış­tı. Ye­me­ği ya­rı­da bı­ra­kıp sof­ra­dan kalk­tı.
Az son­ra­da dede otur­du­ğu yer­den kal­kıp. To­ru­nun oda­sı­na geçti. To­ru­nuy­la biraz ko­nuş­tuk­tan sonra ‘‘oğlum sen merak etme to­ru­num. O te­le­fo­nu ben sana ala­ca­ğım.’’ Torun de­de­si­ne sa­rıl­dık­tan sonra ya­nak­la­rın­dan öptü.
Te­şek­kür etti. Dede odayı terk etti. Daha sonra kendi oda­sı­na gi­re­rek akıl­lı ol­ma­yan te­le­fo­nuy­la bir ar­ka­da­şı­nı aradı.
Ko­nuş­ma­sın­da ise kendi ara­ba­sı­nı sat­mak is­te­di­ği­ni ifade etti. Te­sa­düf bu ya de­li­kan­lı da kısa bir süre için oda­sın­dan çık­mış anne ve ba­ba­sı­na sürp­ri­zi ve­re­cek­ti. De­de­si­nin oda­sı­nın ka­pı­sı açık ol­du­ğun­dan ko­nuş­ma­la­rın kri­tik nok­ta­la­rı­nı duy­muş­tu. Yani de­de­si ken­di­si için bi­ri­cik ara­ba­sı­nı sa­ta­cak­tı.
Üç gün sonra bir oto­mo­bil­le de­de­nin bir ar­ka­da­şı ya­nın­da bir müş­te­ri ge­tir­miş­ti. Dede ara­ba­sı­nı adama kimse gör­me­den giz­li­ce gös­ter­di. Ar­ka­da­şı­na da adama ara­ba­yı de­ne­me­le­ri için başka yere git­me­le­ri­ni is­te­di. Adam­la be­ra­ber alıcı git­ti­ler. Bu di­ya­lo­gu kimse gör­me­di­ği için dede se­vin­miş­ti. Ona se­vin­miş­ti ama ara­ba­sı elin­den gi­de­ce­ği için­de içi alev alev ya­nı­yor­du. Çok geç­me­den kargo fir­ma­sın­dan bir gö­rev­li de­de­ye bir paket ge­tir­di. Dede ‘‘ben o iş­ler­den an­la­mam oğlum. Tes­lim al­ma­sı için to­ru­nu­mu ça­ğı­ra­yım’’ dedi. To­ru­nu gelip kar­go­yu hemen tes­lim aldı. Kar­go­cu git­tik­ten sonra dede to­ru­na ‘‘oğlum daha size para ver­me­dim ki. Bu iş nasıl oldu de­yin­ce.’’ ‘‘Kredi kar­tın­dan aldık dede’’ dedi. Dede ‘‘an­la­dım tamam ha­yır­lı olsun oğlum.’’ Torun de­de­si­ne sa­rı­lıp te­şek­kür etti. Dede ses­siz­ce içe­ri­de­ki ka­ne­pe­nin bi­ri­ne otur­du.
Ara­dan kısa bir süre geç­miş­ti ki. De­li­kan­lı oda­sı­na çık­mış hiç sesi çık­mı­yor­du.
Yeni te­le­fo­nuy­la oy­nu­yor­du sa­nı­rım. O ara de­de­nin ar­ka­da­şı çı­ka­gel­di.
Tek ba­şı­nay­dı. Dede şaş­kın bir halde ar­ka­da­şı­na baktı. ‘‘Ne oldu be­ğen­me­di mi yoksa ara­ba­yı. Söy­le­di­ği­miz fi­ya­tı pa­ha­lı mı buldu.’’ Adam hiç ses çı­kar­ma­dı.
O ara ka­pı­dan de­de­nin oğlu geldi. Üs kat­tan da torun hız­lı­ca in­miş­ti.
Hatta evin ha­nı­mı da bu gü­rül­tü­ye el­le­ri bu­la­şık yı­ka­mak­tan de­ter­ja­nı­nı bir hav­lu­ya si­le­rek de­de­nin ya­nı­na gel­miş­ler­di.
Dede araba satma işini or­ta­ya dök­me­mek için su­su­yor­du.
Bu ara torun elin­de­ki kargo pa­ke­ti­ni de­de­si­ne uzat­tı. ‘‘Bu senin de­de­ci­ğim’’ dedi. Dede şa­şır­mış­tı. Kutu te­le­fon ku­tu­su­na ben­ze­mi­yor­du. Kar­go­cu­nun elin­de­ki ku­tu­ya zaten dik­kat et­me­miş­ti. Dede şaş­kın şaş­kın her­ke­se ba­kar­ken hepsi de gü­lüm­sü­yor­du. Dede ‘‘ne olu­yor bu­ra­da. Yine ne iş çe­vi­ri­yor­su­nuz’’ de­yin­ce. Torun ‘‘ara­ba­yı sat­mı­yo­ruz dede. Bu in­di­rim çıl­gın­lı­ğı­na ka­pıl­ma­ya­ca­ğım. Sana bir he­di­ye aldım. Hem de ara­ba­mız için en çok is­te­di­ğin şeyi bulup aldım.’’ De­de­nin göz­le­ri ışı­la­mış­tı. ‘‘Şaka ya­pı­yor­sun ne­re­den bul­dun onu.’’ ‘‘Bir çıl­gın­lık yapıp in­ter­net­ten aldım. Hem de kendi harç­lı­ğım­dan ba­ba­ma öde­dim bile.’’ De­li­kan­lı­nın ba­ba­sı da ba­şı­nı onay­lar­ca­sı­na sal­la­dı. ‘‘Hadi ara­ba­mı­za gi­de­lim mi dede.’’
Dede torun el ele ara­ba­ya bin­di­ler. Dede çocuk gibi pa­ke­ti açtı. Kafa sal­la­yan kö­pe­ği ara­ba­nın önün­de uygun bir yere yer­leş­tir­di. De­li­kan­lı da kö­pe­ğin ba­şı­na do­kun­du. Kö­pe­ğin başı sal­la­nır­ken gül­me­ye baş­la­dı­lar.
O ara dede ‘‘ara­bay­la bir tura var mısın oğlum’’ de­yin­ce. To­ru­nu ba­şı­nı sal­la­dı.
Dede ile torun yer de­ğiş­tir­di. Dede ara­ba­yı ça­lış­tır­dı. O ara ‘‘ne­re­ye gi­de­lim’’ diye to­ru­nu­na sordu. O es­na­da rad­yo­nun ku­la­ğı­nı kı­vır­dı. Rad­yo­da bu gece ya­rı­sın­dan iti­ba­ren ben­zi­ne, ma­zo­ta ve Lpg’ye zam ha­be­ri­ni du­yun­ca. Torun ‘‘dede gi­de­ce­ği­miz yer belli oldu. Akar­ya­kıt is­tas­yo­nu­na gi­di­yo­ruz dede’’ deyip kö­pe­ğin ka­fa­sı­na ye­ni­den do­kun­du. İkisi gü­le­rek ben­zin­li­ğe doğru yola ko­yul­du­lar.
Bence bir alış­ve­riş çıl­gın­lı­ğı yap­ma­dan önce dü­şü­nün derim. Çünkü devir aya­ğı­nı yor­ga­nı­na göre uzat­ma devri.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.