68 Yıldır Mesleğini Severek Yapıyor
Manifatura sektöründe birçok sıkıntı yaşandığını dile getiren İsmet Beydoğan, yaşanan sıkıntılardan dolayı son yıllarda işlerin ciddi oranda düştüğünü söyledi.
68 yıldır manifatura işi yaptığını söyleyen İsmet Beydoğan, mesleğe başladığı yıllarda sektörün çok iyi iş yaptığını ancak sektörde yaşanan sıkıntılardan dolayı son yıllarda işlerde ciddi düşüşler yaşandığını ifade etti.
1940 Doğumlu Kendini Mesleğine Adayan İsmet Beydoğan, 68 yıldır Mesleğini Yaşatmaya Çalışıyor
“KIRMADAN DÖKMEDEN 68 SENE HİZMET ETTİK”
Yıllarca esnaf müşteri ilişkisi değil de kardeş dost ilişkisi içinde mesleğimi icra ettik diyen Beydoğan; “O zamanlar veresiye olayı vardı. O zamanalar istikrar da olduğu için zam olayları falan yoktu. Bizde 1 seneliğine mal verirdik. Harman zamanında gider alacağımızı toplardık. Atın sırtında köy köy dolaşırdık. Hiç kimseyi bir gün bile kırmadık, kimseyi icraya vermedik. Çok sildiğimiz hesaplar vardı defterler vardı ama hiç kimseye gocunmadık, küsmedik. Kimseyi kırmadan dökmeden 68 sene hizmet ettik. Yani ben bu şekilde düşünüyorum inşallah öyledir. Müşterilerle olan ilişkilerimiz çok sıcak. Müşteri esnaf ilişkisi değil de sanki dost, akraba, kardeş gibi herkesi öyle gördük, herkesi o şekilde sevdik. Çok güzel dostluklarımız oldu. Ahi Çarşısında ise 5 senedir esnaflık yapıyorum. Şimdilerde işlerimiz hiç yok. Ben buraya da sadece elimdekileri bitirmek için kafa dağıtmak için geldim. Elimdekini bitirince artık bırakacağım. Elimdekileri bitirmeye çalışıyorum. Orada devam etmiş olsaydım orada devam ederdim. Şimdi yaşım itibariyle de artık halkın gözünde kıymetimiz düşer o nedenle çokta uzatmayı düşünmüyorum” dedi.
Kayıt dışı çalışanlar işlerimizi durdurdu
Kayıt dışı çalışanlardan dolayı satışlarda ciddi düşüş yaşandığını ifade eden Beydoğan, şunları söyledi:
“Ürünler artık insanların ayağına kadar gidiyor. İşler eskisi gibi değil. Mahallelere bizde bulunan kumaşların hepsi gidiyor. Vergisi ve herhangi bir kaydı olmayan kayıt dışı çalışanlar bizim işlerimizi durdurdu. Onlar ürünleri insanların evine kadar götürdüğü için insanlar bize gelmeye gerek duymuyor.”
“Eskiden köylü müşterilerimiz vardı. Köylü müşterimiz de artık gelmiyor. Ürünler onların da ayağına kadar gidiyor.” diyen Beydoğan, çeyiz kültürünün de eskisi gibi olmadığını belirterek “Köylerde eskisi gibi düğünler yapılmıyor. Eskiden düğünlerde gelinlere bol bol alışveriş yapılırdı. Dükkânı sabah 8’de açardık, akşam 6’da öğlen yemeği yerdik. İşlerimiz çok iyiydi. O zaman çeyiz kültürü vardı. Şimdi o kültür de kalmadı.”
Günümüzde daha çok otantik ürünler satılıyor
Beydoğan, günümüzde daha çok otantik ürünler sattıklarını söyleyerek “Şimdi şehirde yaşayan insanlara hitap edecek şekilde daha otantik ürünler satıyoruz. Bu ürünleri daha çok Çayyolu ve Çankaya çevresinde bulunan müşterilerimiz alıyor. Onların sayesinde ayakta duruyoruz.” dedi.
Hazır giyim tercih ediliyor
Eskiden kıyafet diktirmek için kumaş alındığını ancak son yıllarda daha çok hazır giyime dönüldüğü için kumaş satışlarının düştüğünü vurgulayan Beydoğan, şunları kaydetti:
“Eskiden hanımlar kıyafetleri kendileri dikerlerdi ancak şimdi kendileri dikmiyor, terziye veriyor. Terzi de çok pahalı dikiyor. Örneğin, kumaşa 60 lira para veriyorsa dikişe 150 lira istiyorlar. Ondan dolayı pek kumaş alınmıyor. Genellikle hazır ürün almayı tercih ediyorlar. Hazır kumaşlar da genellikle yurt dışından geliyor.”
“Artık eskisi gibi üretim yok.” diyen Beydoğan,, pamuk bulmanın zorlaştığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Pamuk Adana’da üretilirdi şimdi dışarıdan geliyor. Şuan yerli pamuk bulmak çok zor. O nedenle pamuk yavaş yavaş bitiyor. Şuan hep polyestere döndüler. Vatandaşlarımız da yabancı turistler de hep pamuk istiyor. Biz de mümkün olduğu kadar da pamuk bulmaya çalışıyoruz.”
Koronavirüs sürecinde işler yüzde 80 düştü
Beydoğan, koronavirüs sürecinde işlerin yüzde 80 oranında düştüğünü ifade ederek, şunları söyledi:
“Koronavirüs bizi çok etkiledi. Satışlar yüzde 80 oranında düştü. Sadece siftah ediyoruz. Bu dönemde işlerde 1-2 ay hafif bir hareketlenme olunca normale döneceğimizi düşündük ama vakalar artınca işler tekrar düştü. Pandemiden önce Cumartesi ve Pazar günleri burada inanılmaz bir kalabalık olurdu. Şimdi gelen yok. Şuan insanlar geçim derdinde. Mecbur kalmadığı sürece kimse kumaş almayı düşünmez. Yiyecek sektöründe de bir düşüş oldu. Burada bulunan kafelere gelen müşteri sonrasında bize de gelirdi. Ufak da olsa bizden bir şey alsalar yetiyordu. Onların da işi durdu. Temennimiz ülkemizin biran önce iyi olması.”